Güneşin ölümünü seyret göğsünde doğsun madalya
ilk kez boyna takılan ay zincirin ucunda çağıldasın
kızıl ve kara köpeklerini salmadan rulet
seremoni! üç katlı bina
çalgısız düğüne davet
alt kattakiler pencerelerine demir taktırıyor
orta kattakiler perdelerini çekiyor
üst kattakiler balkondan bakıyorlar
bir kelimeyi bölen atlar
harfleri sürüklüyor ipin ucunda.
Kiremitleri uçurup kuşları yerinde bırakan sükûn
kemendini suya atıp kendi akan sükûn
bize de uğra
sarılmayı filmlerde gördük, hiç öpülmedik uykuda
ey sessizlik hangi kırbaçtan korkun!
Çakal yağmuru başlayacak eriyince madalya
yağmuru ödül sanan salyangozlar
sırtlanacak gümüş tabutlarını
bu çatırtı! bu sürüngen ölüm kaldırımlarda
yağmur sanarak sokağa fırlayan
eli boynuna değen kadını.
A. Ali Ural