Okumak ile yazmayı bütünleştiren nokta sizce nedir? Günümüzde birçok yazar varken hala okuyan sayımızın az olması ironik değil mi sizce de?
Okumakla yazmak birbirinden ayrı değil ki bütünleştirici bir noktaya ihtiyacı olsun. Ayrıca okur sayısının çoğalması için yazar sayısının çoğalması gerekmiyor. Okumayışın nedeni, yeterli sayıda yazar olmayışı falan değil, sığ yaşamak.
Kaliteli yazar bulunabiliyor ama kaliteli okur bulmak zor son dönemlerde. Sizce bunun sebebi okurun kitaplara ulaşmakta güçlük çekmesi mi yoksa çok fazla kitap çıktığı için seçememesi mi?
Bir kütüphane oluşturmak eleştiri sanatına girer, der Borges. Seçebilmek de bir alt yapı ister. Nitelikli okur acele etmeyen, kolay teslim olmayan ve düşünen okurdur. Böyle okurlar yok değil.
Sizce yazma çabası ne için?
Allah ve insan için.
Son dönem edebiyatımıza baktığımızda çok fazla yayınevi ve yazarın olduğunu görüyoruz. Bunların fazla olması kaliteli yayınları gölgelemiyor mu?
Hayır. Altın isteyen demirciye değil, kuyumcuya gider.
Yazar, okuru ne derece yazı ile bütünleştirebilir?
Burada parçalanmış bir okur mu var ki yazar onu bütünleştirecek. Bütünlüğü okurda değil, sanatta aramalı. Güzellik bütünlüktedir çünkü.
Posta Kutusundaki Mızıka çok seviliyor hatta 50. Baskıya ulaştı, ne düşünüyorsunuz bunun hakkında?
Kalpten çıkan kalbe gider, denilmiştir.
Posta kutusundaki her mektup etkileyici ve insanı içine çeken bir yapıda. Sizi yazarken çok zorladı mı mektuplar?
Zorluk bu satırları yazdıran iklimdeydi.
Deneme ve mektup yazdığınız kadar şiir de yazıyorsunuz, şiir sizi zorluyor mu? Ya da nedir yazarlık ile şairlik arasındaki farklar?
Şiir insan sözünün en uç noktası. Sözün bittiği yer. Ehlinin anlam verdiği bir nevi suskunluk. Yazarlar sustukları zaman şiire yaklaşırlar. Şiirle şair arasında zorlama olmaz. Şiir gönül rızasıyla şairine varır.
Sosyal medyanın gelişmesi ile beraber yayıncılar e-kitap ve e-dergiye yönelmeye başladılar, siz bunun hakkında ne düşünüyorsunuz?
“Eeeee!” diyorum.
Son dönem yazarları hakkında ne düşünüyorsunuz, edebiyatımızı ileriye taşıyacak isimler var mı sizce?
Önce “Son Dönem” tanımına açıklık getirmeli. Her zaman, kendi sözcülerini getirir.
Ali Ural kimleri okur, kimleri önerir okurlarımıza?
Zamanın sınadığı ve eritemediği yazarları.
Müziğin amacı sizce halkı eğlendirmek mi yoksa düşündürmek mi olmalıdır?
Müzik insanda yüksek hisler uyandırmalı.
Türkiye’de yoğun bir pop kültürü var, Türkiye’de müzik denince sizin aklınıza gelen isimler kimler?
Bu soruyu çok popüler bulduğum için geçeceğim.
Biz ilk sayımızı Neşet Ertaş’a ithaf ettik. Siz, Neşet Ertaş hakkında ne söylemek istersiniz?
“Cahildim dünyanın rengine kandım,” insanın yeryüzü macerasının en veciz ifadelerinden biridir. Bu söz, canlı bir kalpten sudur edebilir ancak.
Okurlarımıza önerebileceğiniz dünya çapında isimler var mı?
Dünya çapını bırakıp çapamızı toprağa saplayalım. Karantina Dergisi, Sayı 1, 2014